30 Mart 2010 Salı

Geldi




Ve üç yıldır canlı canlı görülmemiş olan dosta kavuşuldu. Sevinç, şaşkınlık, özlem.


Bu arada bir sürü Japon çikolatam oldu :)


Bir de "Kafe Ara"'da oturduk, çok hoş bir yer. Ve bana Ara Güler'in bu fotoğrafının posterini verdiler. Çok sevindim, duvarıma astım.

11 Mart 2010 Perşembe

kızıl gerdan

Geçen sabah çok güzel bir kuş sesi duydum, ondan geliyormuş, çok uzaktan çektim, net değil fotoğraf. Kuşları bilen bir arkadaş kızıl gerdan olduğunu söyledi...

Kibrit kutusu, kurdelalar, makale, çikolata, pasta, pizza, uyku, soğuk havalar, buğday


Kardeşime ve yakında kampüsten taşınacak olan bir arkadaşıma yaptığım kutular. Küpe koymak için çok hoş. :) Umarım beğenirler.


3 Mart 2010 Çarşamba

Oldukça saçmaladığım bir gecenin ve labda çalıştığım bir sabahın ardından şimdi daha iyi hissediyorum. Sanırım dün ateşim filan bayağı çıkmıştı, bir hayli saçmalamışım. Sabah dün yazdığım bazı yazıları filan okudum da; bazen benden korkuyorum.
Şimdi bol bol meyve yiyip, çorba içip iyileşmece...
Ve dostlarım, iyi ki varlar ve çok çok çok seviyorum onları!

2 Mart 2010 Salı

Ağrı

Her yanım ağrıyor... Başım, boğazım, boynum, göğsüm, sırtım, dizim, ayak bileğim, omuzum, kolum.
Sanırım, mütemadiyen terledim ve soğuk yedim. Ama başka yolu yoktu, yapmam gereken çok iş vardı.
Bir de gece kabus gibi rüyalar gördüm, bir çözeltiyi hazırlamaya çalışıyordum, daha doğrusu hazırlamam gerektiğini düşünüyordum, ama bir türlü diğer işlerden sıra gelmiyordu ve hazırlamamın gerekliliği düşündükçe beni boğuyordu. Başım ağrıyordu. Uyandıktan on dakika sonra burnum bayağı bir kanadı.
Hasta olmak psikolojisini değiştiriyor insanın. Ve beden, beynin istediği çabaladığı birçok şeye hayır diyebiliyor. Bunaltı ve de bulantı hissediyorum.
Bu halimle kimse beni sevmeyecek artık.
Yalnız olmayı öğrenmeliyim. Yalnız yaşayabilmeyi. Kimseye ihtiyaç duymadan... Mümkün mü? Artık paylaşacak gücüm yok acılarımı. Ve şuan bir dostum arasa beni acı var sadece.