Midsommar

Isveç'ten ayrılmamıza tahminen altı hafta kaldı. Burada ikinci Midsommar i geçirmiş olduk. Bir de bu kez Isveçli arkadaşlarımızın evinde bir partiye davetliydik, tam bir Midsommar oldu :) Bir kaç fotoğraf ekliyorum dünkü parti gününden. Bir de alttaki iki video, iki gün önce güneş batmadan yarım saat kadar önce (21:45 civarı) evimizin yakınlarında (Gärdet) akşam yürüyüşlerimizden biri. Günler öyle uzun ki şu an.. Karanlık birkaç saat, yok gibi neredeyse. Gece biraz geç uyuyunca sabah aydınlığını (güneş dogmaya hazırlanırken iki-iki bucuk gibi başlamış oluyor) görmüş oluyorsun 

Buraları özleyeceğiz. <3 Son iki yıl (iki yıldan birkaç ay eksik kalmış olucaz muhtemelen burada, gerçi henüz seyahat planları net değil) canımla bu güzel şehirde harika geçti.

Meadow plants <3
Bugünlerde (her mevsim ayrı bir gerçi) öyle harika ki bitkiler. Bir sürüler burada çeşit çeşit, hareketli, mis gibi...

Sevdiğim sandalyelerde :) Benim olduğum fotoğraflar Reuben'den<3 Dün sabah şehir merkezindeki Thelins cafelerden birinde. 

 

Lidingö'de Midsommar partisi yolunda :)

Lidingö. Etraf, hava muhteşemdi. Harika manzaralar bir de.

Klasik Isveç mutfağı.. Bol bol çeşit pickled (salamura-turşu gibi) balık. Hepsi degil ama bazıları çok iyi. Bu tabak harikaydı <3 

"Vi rollar! Vi rollar!" şarkısı ile <3

Bu çilekli pasta klasik Midsommar cakelerinden. <3

Rosa rugosa

Bugünlere Stockholm serin ve arada yağmurlu. Ama güneş varken tam yaz yine, bir de güneş çok uzun süre var; akşam on buçuk gibi batıp sabah üç buçuk gibi doğuyor. Ama hemen sonrası ve öncesindeki ışıkları da düşününce güneş neredeyse hep var gibi sanki. 

Bu sabah Tösse'ye gitmiştik. Güzel bir rastlantıyla okuduğum kitaptaki kadın beyaz rugosalardan ve de sarı leylaklardan bir demet hazırlamak istiyor, onları toplamaya çalışıyordu (sonrasında denize düşecek ama sonu iyi, aşağıdaki alıntıyı eklemek istedim, hoşuma gitti). Güzel rastlantı dedim çünkü dünkü yürüyüşümüzde aşağıdaki fotoğrafı çekmiştim.

"... now holding him with a fierceness that matched the power of the ocean--oh insane, ludicrous, unknowable world! Look how she wanted to live, look how she wanted to hold on." (Elizabeth Strout, Olive Kitteridge, p.56)

Beyaz Rosa rugosa. Arkada Djurgårdsbrunnsviken. Canımla birlikte yürürken <3

Bugün Tösse'de <3



Aşağıdaki video da sonrasında eve dönerken. Bugün bu ağaçlar coşmuş, kar gibiydi :)

Ege, bitkiler, deniz

İki gun önce Stockholm'e geri döndük: İzmir ve İstanbul'da harika! iki hafta sonrası. Birçok şeyi yazmıyorum buraya bloğuma. Sadece küçük notlar... Yine de iyi oluyor belki. Harika geçti tatilimiz. Annemi, babamı ve kardeşimi çok özlemiştim. Yılda bir kez buluşabiliyoruz artık gibi. İyi ki telefonlar kameralı konuşmalar var. Tabii ki İzmir'i ve İstanbul'u da özlemişiz. Aşağıya çektiğimiz fotoğraflardan birkaçını ve bir de video ekliyorum. 

Muhteşem an<3 Bayılıyorum bu denize. Karaburun'da <3 Reuben, annem ve babamla harika gün.

Itırlar (Pelargonium) (muhteşem kokuyor), bahçemizden. 

Annem ve Reuben<3

Limon çiceği <3

Zeytinler <3

Limoniumlar <3 Karaburun'un ucuna giderken yollardan.

Yabani havuç... denizle birlikte öyle güzeller ki... Zaten İzmir florası <3

Annem, teyzem ve ben <3 Fotograf Reuben. Muhteşem Ege... Karaburun'un uçlarında bir sahilde.

Bahçemizden biberler <3

Nar. Bir hafta önce de çiçeğini çekmiştim. 

Pırasa <3

İstanbul <3

Bu fotoğraf ve altındaki üçü aynı akşamdan aynı terasta. Canımla harika akşam <3

Frambuazlı bir kokteyl adını unuttum. Naneler bir de<3

Alttaki fotografla aynı akşam. Aslında burada oturduk, sonra manzaranın diğer yanını görmek icin terasın aşağıdaki kısmına geçmiştik. 

Harika akşam canımla <3. Bir otelin terasında, İstanbul önümüzde kat kat uzanmış akşama başlarken. Muhteşem manzarayla (fotograf pek iyi olmadı, ama harika an dursun burada).

Pırasa çiceği bu da bahçemizden. 

Bu video Beylerbeyi'nde Kuzguncuk'ta. Kardeşim <3 çekti. Orada, Reuben, kardeşim ve Balkanla harika sabahtan.